Keratoakantoma: Hızlı Gelişen Cilt Lezyonu ve Tedavi Yaklaşımları

Keratoakantoma, deride hızla büyüyen, kubbeli ve ortası krater benzeri bir çöküntü ile karakterize, genellikle güneşe maruz kalan bölgelerde ortaya çıkan bir deri tümörüdür. Bu lezyonlar, bazen kendiliğinden gerileme eğiliminde olsalar da, agresif büyüme potansiyeli ve bazen skuamöz hücreli karsinom (SCC) ile ayırıcı tanısının zor olması nedeniyle önem taşır. Bu makalede, keratoakantomanın klinik özellikleri, tanı süreci ve güncel tedavi seçenekleri hakkında kapsamlı ve güncel bilgiler bulacaksınız. Unutmayın, bu bilgiler bilgilendirme amaçlı olup, profesyonel tıbbi teşhis ve tedavinin yerine geçmez.

Keratoakantoma Nedir ve Hangi Özellikleri Gösterir?

Keratoakantoma, epidermal keratinositlerden köken alan, hızlı büyüme, olgunlaşma (stabilizasyon) ve genellikle spontan regresyon (kendiliğinden gerileme) evrelerinden geçen bir deri lezyonudur. Başlangıçta küçük, kırmızı bir papül olarak başlar ve haftalar ila birkaç ay içinde hızla, genellikle 1-2 cm çapa ulaşan, simetrik, kubbeli, ten renginde veya hafif kırmızı bir nodül haline gelir. En ayırt edici özelliği, merkezinde keratin (cilt artıkları) ile dolu bir krater bulunmasıdır. Yaygın olarak yüz, boyun, kulaklar, kollar ve el sırtı gibi güneşe maruz kalan bölgelerde görülür. Lezyonlar genellikle ağrısızdır ancak büyük boyutlara ulaştığında rahatsızlık hissi verebilir. Türk Dermatoloji Derneği’nin deri kanserleri ile ilgili sayfası, konuya genel bir bakış sunmaktadır.

Keratoakantoma ile Skuamöz Hücreli Karsinom İlişkisi ve Ayırıcı Tanı

Keratoakantomanın en kritik yönü, invaziv bir cilt kanseri türü olan skuamöz hücreli karsinom (SCC) ile klinik ve histopatolojik olarak benzerlik göstermesidir. Hatta birçok dermatopatolog, keratoakantomayı, iyi diferansiye bir SCC’nin varyantı veya düşük dereceli bir formu olarak kabul eder. Bu benzerlik, doğru tanının hayati önem taşıdığı anlamına gelir. Yanlış bir tanı, SCC’nin ilerlemesine ve metastaz riskinin artmasına yol açabilir. Bu nedenle, klinik olarak tipik bir keratoakantoma gibi görünse bile, kesin tanı için biyopsi ve histopatolojik inceleme şarttır. Ayırıcı tanıda diğer deri tümörleri de göz önünde bulundurulur. Amerikan Dermatoloji Akademisi’nin skuamöz hücreli karsinom hakkındaki sayfası faydalı bilgiler içerir: AAD – Squamous cell carcinoma

Keratoakantoma Gelişiminde Risk Faktörleri Nelerdir?

  • Yoğun UV Işını Maruziyeti: En güçlü risk faktörüdür.
  • İleri Yaş: Genellikle 50 yaş üstü bireylerde görülür.
  • Açık Ten Rengi
  • Erkek Cinsiyet: Erkeklerde kadınlara oranla daha sık teşhis edilir.
  • Kimyasal Karsinojenlere Maruz Kalma: Katran, zift ve arsenik gibi.
  • İmmünosupresyon: Organ nakli hastaları gibi bağışıklık sistemi baskılanmış bireylerde daha sık ve agresif seyreder.
  • HPV Enfeksiyonu: Bazı vakalarla ilişkili olabilir.
  • Genetik Yatkınlık: Nadir ailesel sendromlarla bağlantılı olabilir.

Keratoakantoma Tanısı Nasıl Konulur?

Keratoakantoma tanısı, klinik görünüm ve en önemlisi histopatolojik incelemenin kombinasyonu ile konur. Hekiminiz lezyonu ilk olarak dermatoskop adı verilen cihazla inceler. Ancak kesin tanı için biyopsi şarttır. İğne biyopsisi yeterli olmayabilir, bu nedenle genellikle eksizyonel biyopsi (lezyonun tamamen çıkarılarak patolojiye gönderilmesi) veya insizyonel biyopsi (lezyonun karakteristik kısmından örnek alınması) tercih edilir. Patolog, mikroskop altında lezyonun architektürünü ve hücresel özelliklerini değerlendirerek keratoakantoma ile SCC arasındaki ince çizgiyi ayırt etmeye çalışır. Bazen bu ayrım son derece güç olabilir.

Keratoakantoma Tedavi Yöntemleri Nelerdir?

Kendiliğinden gerileme ihtimali olsa bile, keratoakantoma için beklemek genellikle önerilen bir yaklaşım değildir. Bunun başlıca nedenleri; lezyonun büyüyerek daha fazla doku hasarına yol açması, kötü bir skar (iz) bırakması ve en önemlisi SCC olma olasılığının her zaman göz önünde bulundurulmasıdır. Bu nedenle, standart tedavi cerrahidir.

Cerrahi Tedavi Yöntemleri

  • Eksizyonel Cerrahi: En yaygın ve en etkili tedavi yöntemidir. Lezyon, lokal anestezi altında, çevresinden bir miktar sağlam doku (cerrahi sınır) ile birlikte tamamen çıkarılır. Bu yöntem hem tanıyı doğrular hem de tedaviyi sağlar. Plastik cerrahlar, özellikle yüz gibi estetik bölgelerde, onarımlı cerrahi ile hem tümörü temizleyip hem de minimal iz kalacak şekilde kapatma işlemi gerçekleştirir.
  • Mohs Mikrografik Cerrahi: Özellikle yüzün merkezi kısımları (burun, dudak, göz çevresi) gibi kritik alanlarda, nüks eden veya sınırları belirsiz lezyonlarda tercih edilen altın standart bir yöntemdir. Mohs cerrahisinde, tümör katman katman çıkarılır ve her katman anında mikroskop altında incelenir. Tümör hücreleri tamamen temizlenene kadar işleme devam edilir, böylece maksimum sağlam doku korunurken en yüksek tedavi oranı sağlanır. Amerikan Mohs Cerrahisi Derneği’nin sitesi detaylı bilgi sunar.

Cerrahi Olmayan Diğer Tedavi Seçenekleri

Cerrahi uygun olmadığında veya hasta tercihine bağlı olarak bu yöntemler düşünülebilir, ancak nüks oranları cerrahiye göre daha yüksektir:

  • İntralezyonel Kemoterapi: Lezyonun içine doğrudan kemoterapi ilaçlarının (örneğin Metotreksat) enjekte edilmesi.
  • İntralezyonel İnterferon Tedavisi
  • Topikal İlaçlar: İmikimod veya 5-florourasil gibi.
  • Radyoterapi: Cerrahi için uygun olmayan yaşlı hastalarda bir seçenek olabilir.

Keratoakantoma Takibi ve Korunma Yolları

Keratoakantoma tedavisi sonrası, özellikle de cerrahi olmayan yöntemlerle tedavi edilmişse, nüks açısından düzenli takip önemlidir. Ayrıca, bir kez keratoakantoma geliştirmiş bir hasta, yeni lezyonlar ve diğer cilt kanseri türleri (BCC, SCC, melanom) açısından da yüksek risk altındadır.

Korunma stratejileri diğer cilt tümörleri ile benzerlik gösterir:

  • Güneşten Korunma: SPF 30+ ve üzeri geniş spektrumlu güneş kremi kullanımı, güneşte kalma süresinin kısıtlanması, koruyucu kıyafet ve şapka.
  • Düzenli Kendi Kendine Cilt Muayenesi: ABCDE kuralına dikkat ederek vücuttaki ben ve lezyonlardaki değişikliklerin takip edilmesi.
  • Profesyonel Dermatolojik Muayene: Yılda bir kez veya hekiminizin önerdiği sıklıkla cilt muayenesi yaptırılması.

Keratoakantoma, hızlı seyri ve SCC ile olan yakın ilişkisi nedeniyle asla hafife alınmaması gereken bir deri lezyonudur. Erken ve uygun tedavi, en iyi kozmetik ve onkolojik sonuçların alınmasını sağlar.


Op. Dr. Raşid Toksöz Kliniği İletişim Bilgileri:
Telefon: +90 542 158 59 60
Adres: Kızılırmak Mah. 1443. Cd. 1071 Usta Plaza, 25B/130, Çankaya/Ankara
E-posta: drrasidtoksoz@gmail.com

Bu makale, tıbbi bilgilendirme amaçlı hazırlanmış olup, reklam veya teşhis/tedavi amaçlı değildir. Tanı ve tedavi için mutlaka hekiminize başvurunuz.